Kula-Salihli Jeoparkı, Gediz Grabeni’nin orta kesimi ile İç Batı Anadolu Platosu’nun batı ucunda konumlanır. Toplamda 2.320 km²’lik bir alanı kapsayan bu jeopark, Manisa ilinin Kula ve Salihli ilçelerinin tamamını içine alır. Yer kabuğu hareketlerinin yoğun şekilde hissedildiği bu bölge, jeolojik ve tektonik açıdan karmaşık; jeomorfolojik olarak ise oldukça zengin bir yapı sergiler.

Jeopark sınırları içinde yer alan kayaçlar, Paleozoyik yaşlı metamorfik kayaçlar (şist ve gnays), Proterozoyik dönemden kalma volkanik püskürmeler ve devasa kireçtaşı bloklarından oluşan oluşumlarla dikkat çeker. Günümüzün volkanik dağ oluşumlarının hâlâ izlenebilir olması, bu bölgeyi jeolojik araştırmalar ve doğa turizmi açısından eşsiz kılar.

Kula Jeoparkı’nın Doğal Jeositleri

Kula Jeoparkı, sahip olduğu jeositlerle doğa tutkunları, araştırmacılar ve macera severler için keşfedilmeyi bekleyen bir açık hava müzesi gibidir. İşte jeoparkın öne çıkan doğal jeositleri:

1. Kula Volkan Konileri

Türkiye’nin en genç volkanik alanlarından biri olan Kula volkanları, siyah bazalt kayaları ve krater yapılarıyla ziyaretçilerine adeta başka bir gezegendeymiş hissi verir. Binlerce yıl önce gerçekleşen volkanik patlamalar sonucu oluşan bu koniler, jeoparkın en önemli doğal oluşumları arasında yer alır.

2. Peri Bacaları

Nevşehir’deki peri bacalarına benzer yapılar Kula’da da bulunmaktadır. Rüzgar ve su erozyonunun etkisiyle şekillenen bu doğal yapılar, jeoparkın en dikkat çeken güzelliklerinden biridir.

3. Sandal Divlit Lav Akıntıları

Sandal Divlit bölgesinde yer alan lav akıntıları, Kula Jeoparkı’nın en çarpıcı jeolojik oluşumlarından biridir. Katılaşmış lav akıntıları, volkanik aktivitelerin bıraktığı izleri gözler önüne sererken, bölgenin jeolojik geçmişine dair önemli ipuçları sunar.

4. Kula Kanyonları

Jeopark içerisinde yer alan kanyonlar, doğaseverler için eşsiz bir yürüyüş ve keşif rotası sunmaktadır. Binlerce yıl süren erozyon süreçlerinin oluşturduğu bu kanyonlar, bölgenin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir duraktır.

5. Buzul Çatlakları ve Kayaç Yapıları

Kula’da bulunan farklı türdeki kayaç yapıları, bölgenin jeolojik çeşitliliğini ortaya koymaktadır. Bazalt sütunları, tüf yatakları ve erozyon sonucu ortaya çıkan kaya oluşumları, doğa ve bilim meraklıları için etkileyici bir görsel şölen sunmaktadır.

Katakekaumene: Yanık Ülkenin İzleri

Jeopark alanında özellikle Kula’daki volkanik dağlar, yaklaşık 15 milyon yıl öncesine dayanan tabakalı volkanizma ile şekillenmiştir. Antik kaynaklarda Katakekaumene yani “Yanık Ülke” olarak anılan bu bölge, tarih öncesinden günümüze kadar volkanik faaliyetlerin izlerini taşır. Kula volkanlarının lavları bugün dahi gözle görülebilir durumdadır ve bu özellikler bölgeye hem bilimsel hem de turistik açıdan değer katmaktadır.

Sadece Jeoloji Değil: Kültürel ve Arkeolojik Zenginlik

Kula-Salihli Jeoparkı, yalnızca jeolojik yapısıyla değil; kültürel ve tarihi zenginlikleriyle de öne çıkar. Bölge, Lidya medeniyetinin başkenti Sardes Antik Kenti’ne ev sahipliği yapar. Aynı zamanda Gediz Nehri boyunca uzanan birikinti konileri, fay hatları ve yer şekilleri, bölgenin tarih boyunca tarım, ticaret ve kültürel gelişim açısından önemli bir merkez olmasını sağlamıştır.

Bu özellikleriyle jeopark, binlerce yıldır yerleşim görmüş; sahiplik edilmiş ve her dönemde insanlık tarihine tanıklık etmiştir. Bugün ise bu tarihî, doğal ve kültürel miras, UNESCO’nun koruması altında hem bilimsel çalışmalara hem de doğa turizmine hizmet etmeye devam ediyor.